Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanın yaşamı, ulusların, bütün bir insanlığın yaşamı, tıpkı bir maskeli karnaval gibidir: hepsi de ya bilgin-feylesof, ya yiğit-şövalye, ya kral- sultan, ya putperest rahibi, ya akıl, güzellik, müzik ya da şiir tanrıçası..gerçek deha kılığıdır bütün bunlar…O tanrıçaların, sultanların, feylesofların kılığı altında ise pazar vurguncusu, kendini beğenmiş mankafa ya da basbayağı dolandırıcı ruhu gizlidir.
Sayfa 171Kitabı okudu
“Evrene zarar verirsen, insanlara ya da hayvanlara kötülük yaparsan, kendine zarar verir, kendini sakatlar, kendine kötülük edersin. İşte buna ‘dindarlık’ denir. Herkese, her şeye karşı öz güneşli, etkin bir sevgi duygusu budur: -Dosta karşı da, düşmana karşı da! -Tanrı’ya karşı da, kurbağalara karşı da!”
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
“Yurttaki her insanın fizik, akıl, ruh güçlerinden yararlanmayı becerememek, istememek, bu konuda ehliyetsiz olmak da vahşiliğin en çirkinidir.”
Sayfa 123Kitabı okudu
“Herküles’in gövdesini düşünürken, Sokrates’in kafasını unutmayın.”
Almanya’da öğrencilerin çoğu gözlük kullanır, gözleri bozuktur. Sırtları kambur, kemikleri çarpık, bacakları ince, kolları zayıf; ışıktan yoksun bitkiler gibi solgun yüzlü insanlara köylerde değil, kentlerde rastlanır. İnsanın, böylelerini ellerinden tutup kırlara çıkaracağı, çayırlarda koşturup temiz havayı derin derin solutacağı geliyor.
Kentlilerin kokuşmuş evlerde yaşadıkları hayat, vücudu yıpratır, kasları güçsüzleştirir, kanda zehirlenmelere neden olur ve insanları miskinleştirir. Buna bir de yıllar süren ve araştırmaya dayalı olmayıp skolastik yöntemlerin uygulandığı eğitim dönemini ekleyiniz. Bu süre zarfında, çocuklarımızın kafası tarihler, şahıs isimleri, ölçü birimleri, prensipler ve cansız yasalar mezarlığına dönüşür.
Reklam
İnsanlara, bir doktorun hastalarına baktığı gibi bakıyor ve tedavi edilmeleri gerektiğini düşünüyordu.
dünyadaki birçok halkın yamyamlık durumundan henüz kurtulmadıkları, sadece insan yeme yöntemlerinin farklılaştığı sonucuna vardım.
Hâlâ bana öyle geliyor ki, dünyadaki insanların çoğu yamyamlık çağını atlatamadı, sadece yeni bir hâle bürünmüş oldu.
Okulların ve kitapların olmadığı, sağlıklı, güzel ve neşeli bir yaşam için neler yapılması gerektiğine dair tek bir sözün edilmediği kitlelerden ne beklenebilir ve talep edebilirsiniz? Milyonlarca insan fiziksel, zihinsel ve ahlaki olarak çürüyor ve kimse bu kokuşmuşluğu hissetmiyor. Herkes alışmış ve kabullenmiş görünüyor.
Reklam
Gençlerinizi değil kendinizi suçlayın. Nasıl yetiştirirseniz gençler öyle olur. Peki, siz gençleri nasıl yetiştiriyorsunuz? Bir hiç olarak.
Halk kitlelerinin zekasının geliştirilmesi, irade ve kalbinin terbiye edilmesi ve milyonlarca insanın aydınlanması konusunda birileri az da olsa kafa yormamış, halkların maddi ve manevi yaşamının iyileştirilmesinden kimse kaygı duymamış ve sorumluluk hissetmemiştir.
“Hayattaki düzensizliklerin en önemli nedenlerinden biri, herkesin refaha kavuşmayı istemesi ancak hiç kimsenin hayatını düzene sokmak istememesidir.”
Neticede dünyada yaşayan halkların çoğu hâlâ vahşilikten kurtulamamıştır, yalnız bu vahşilik şekil değiştirmiştir.
140 syf.
10/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Rus yazar Grigory Petrov tarafından kaleme alınmış 1923 tarihli kitaptır. Yazar Grigory Petrov'un çeşitli aralıklarla çıktığı Finlandiya seyahatlerindeki notlardan oluşan eser 1800'lerin son döneminde Finlandiya tarihi, halkın yaşama şartları, ülkenin geleceğine bakışları , hayatin zorlukları ve ülkenin kalkınması üzerine Johan Vilhelm
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Can Yayınları · 202299,4bin okunma
325 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.